Cansız, daha doğrusu koma uykusundaki bedeni yerinden
taşıdı garip görünüşlü adam. Onun için pek de zor değildi yetmiş kiloluk bedeni
yerinden oynatmak ve bir ceset torbasına
koymak. Zira güçlü kuvvetli bir adamdı. Bedenin bulunduğu oda elbette Lorenzo’nun
L.A’daki evinin salonu, beden onun bedeni ve taşıyan da Mr. Jason’du şüphesiz.
Lorenzo’nun ruhu vücudunu terk ettikten birkaç dakika sonra Mr. Jason girmişti
odaya. O bir “Takipçi” ve iyi tarafta olanlardan biriydi ve şimdi bu bedeni
güvenli bir yere taşımalıydı. Bu yer şehrin dışında, terk edilmiş, eskiden
fabrika olarak kullanılan, şimdilerde boş, virane, yıkık dökük ve şehirlerarası
otoyoldan on kilometre kadar içeride eski bir binaydı. Mr. Jason Lorenzo’nun
bedenini en geç bir saat içinde, zarar görmeden ve kimseye belli etmeden evden
çıkarıp bu yere getirmeliydi. Nitekim öncesinde planını yapmıştı Mr. Jason.
Sadece uygun anı bekliyordu ve o an şu andı. Daha önce apartmanın kapısına
kadar geri geri yanaştırdığı arkası kapalı 90 Model Chevrolet kamyonet çalışır
vaziyetteydi ve bir “Master” olan yardımcısı da ortalığı kolaçan etmekle
görevliydi. Öncesinde de şüphe çekmemek ve eşya taşıma süsü vermek için birkaç
eski eşya yüklemişti kamyonete. Master ile yola koyuldular ve hesabına göre tam
vaktinde yetiştirebilecekti emanetini…