25 Haziran 2014 Çarşamba

Kayıp Ruhlar (7)

…Gözlerini yeniden açtı Lorenzo. Her türten kuş, börtü böcek, yaban hayvanı ve rüzgarın dansıyla birbirine sürten yaprak sesleriyle ve günün ilk ışıklarıyla yeni bir güne uyanmıştı. Artık değişim tamamen gerçekleşmişti ve tek bedende iki farklı kişiydi. Aynı zamanda bunun farkındaydı da. Şimdi yapması gerekenleri sırasıyla, adım adım yoluna koymak ve durumunun muhasebesini yapmak için zamana ve düşünmeye ihtiyacı vardı. Uyandığı oyuktan çıkıp belirli bir yöne doğru yürümeye koyulduğunda bunu yapmaya başlamıştı bile. İlk olarak kabilesinin yaşadığı köye gitmeliydi. Bulunduğu bedenin ilk sahibi genç yerli avcı her ne kadar yön tayini bilmediğinden dolayı ormanda kaybolduysa da Lorenzo’nun bu konuda biraz yeteneği ve bilgisi vardı. Dinlene dinlene, kah yürüyerek, kah koşarak yaklaşık sekiz saat yol aldı. Yürürken yolu üzerinde avcıların bıraktığı izleri görüyordu. Böylelikle doğru yönde gittiğini de anlamış oldu ve aynı izler üzerinde bir müddet daha ilerledi. Akşam neredeyse olmuştu ve ormanın sınırına çok az bir mesafe kalmıştı. Orman zeminindeki sarmaşık, kırık ağaç dalları, çalı çırpı, dikenli bitkiler ve yer yer ıslak, nemli, batak kısımlar yüzünden yavaş ilerledi ve ayakları kan revan, yara bere içinde kaldı. Nihayetinde orman sınırına, hem de avcıların ilk kamp kurdukları yere varmayı başardı. Buradan sonra köyü bulmak kolaydı artık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder